8 Mayıs 2012

Ümit


Kadıköy'de Fazıl Bey Kahvecisi'nde, hem de hemen biraz önce yaşadığım olayı naklen anlatıyorum:

Yan masamda oturan yetmiş yaşlarında iki teğze, kalkmaya hazırlanırken aralarında konuşuyorlar, ay kahve kaç lira burada acaba diye. O kadar dip dibeyiz ki dayanamadım, ben cevap verdim:
- Dört buçuk lira teğzecim. İkisi dokuz lira. İsterseniz garsonu çağırayım.
- Ay bi zahmet evladım.
- Garson! Yan masanın hesabı lütfen.

Garson gele dursun, aralarında konuşmaya devam ediyorlar.

- Geçenlerde başka bir yerde bir kahveye on lira ödedim.
- Yok artık.
- Ay vallahi. Bi mantıcıydı.

Muziplik bu ya, araya giriyorum:
- Teğzecim, kendisi mantıcıymış ama fiyatları mantık dışı.

Karşılıklı gülüşmeler gülüşmeler.

Teğzelerin bana kanı kaynadı. Gözümde de güneş gözlüğü var. Biri kalkarken sordu:
- Ay yoksa senin adın Ümit mi? Ne kadar benziyorsun bizim Fahriye'nin oğluna.

Bugünlerde bizde muziplik gani:

- Ah be teğzecim keşke Ümit olsaydı. O kadar ümitsiz durumdayım ki.

Gülüşmeler, gülüşmeler, kahkahalar...

Haydi, yolunuz açık olsun teğzeler.

Vay be, Foto Bulanık canlı yayına geçti. Savaş açtım ulan sana feys book; isminde memenet yook. Yaşasın Foto Bulanık.


Acar Foto Bulanık muhabiri Abbas Yolcu 08.05.2012 15:50



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazarak bize destek olabilirsiniz !