"Kulüp" deyince sizlerin aklına ilk ne geliyor bilmiyorum. Kimilerinin zihninde loş ışıklı bir gece kulübü, kalantor işadamlarının gittiği bir lokal, ya da biraz eskilerin zihninde "Kulüp Rakısı" canlanıyor olabilir. Benim çocukluğumun geçtiği Bakırköy sahilindeki mahallemizde ise "Kulüp" deyince herkes aynı şeyi anlar, aynı adresi tarif etmiş olurdu... Ataköy Deniz Kulübü, kuruluş 1965.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarımın en güzel günleri, şimdi yerinde Holiday Inn Crown Plaza'nın olduğu, Gelik Restoran'ın yanından tatlı bir yokuşla inilen, hemen deniz kenarında bir lokal ve bir basketbol sahası, arkasında balıkçı barınakları, önünde kayıkların bağlı durduğu felekler ve bir tahta iskele ile plaj tarafına doğru ilerleyince en sonda bir gazinodan oluşan o güzelim Ataköy Deniz Kulübü'nde geçti.
Kulübe inen yol (1960'lar)
Kulübün arka tarafı ise alabildiğine ağaçlık, o zamanki çocuk gözlerimizde balta girmemiş bir orman, macera ve gizemlerle dolu kocaman bir oyun bahçesiydi. O ormanın içinde 1. Dünya Savaşı sırasında Fransız askerlerince yapılmış tek katlı terkedilmiş bir bina, Bizans döneminden kalma su sarnıçları, hatta ve hatta benim de canlı olarak birkaç temsil izlediğim bir de açıkhava tiyatrosu mevcuttu. Gelik Restoran'dan başlayan bu koruluk, arasından geçen dar bir yolla bağlandığı diğer taraftaki Ataköy Plajı ve Ancelo Gazinosu'na kadar uzanırdı. Şimdilerde ise tüm bu alanın üzerinde bir alışveriş merkezi bulunmakta maalesef.
Kulüpte benim yaşıtım olan çocuklar grubunun en büyük meşgalesi basketboldu. Bizden biraz büyük abiler grubu arada sırada basketbol oynamakla beraber, onların asıl uğraşısı ise Dadaş'ın tek göz oda çayocağına doluşup kör duman içinde king oynamaktı (!)
Ataköy Plajı ( 1980'lerin başı )
Ataköy Deniz Kulübü basketbol sahası
Arkada el sallayan Bekçi Cafer Amca
O yazların hatırımda kalan en hit parçaları "Big in Japan" , "Self Control" ve "Hello" bazen birinin arabasındaki müzik setinden bangır bangır çalınırdı.
Aylardan Temmuz, tenlerimiz yanık, havada deniz, tuz ve çimen karışımından oluşan baş döndürücü bir koku, ki o koku hala burnumun ucundadır; ben ilk defa aşk duygusuyla yüreğimin yerinden çıkacak gibi oluşunu da, işte o Ataköy Deniz Kulübü'nde güzel bir yaz günü yaşadım...
Hala zaman zaman rüyamda Kulüp'te olduğumu görürüm. "Buralar yıkılmamış mıydı yahu?" diye önce şaşırırım, sonra şaşkınlıkla karışık yoğun bir sevinç, huzur ve ait olduğun yere dönmüş olma duygusu kaplar içimi. Tabii, ben Kulüp'ün en son dönemlerine yetişebildim ancak. Her zaman için, daha önce doğmuş olmayı ve Kulüp'ün , hatta ve hatta İstanbul'un daha sakin, daha güzel olduğu yılları yaşayabilmiş olmayı istemişimdir. Ne yapalım, hissemize düşen bu kadarıymış...
Belki öldükten sonra... Cennete gidecek olursam ve herkes kendi cennetini seçebiliyorsa eğer, benim cennetim işte o "Kulüp" olacaktır. Mevsim sürekli yaz, saatler sürekli akşamüstü, burnumda sözünü ettiğim o sarhoş edici yaz kokusu, pırıl pırıl bir deniz, tepemizde martılar ... Kapıdaki meleklere soracağım tek soru... "Eee, nerede bizim çocuklar ?" ...
İlk gençlik yıllarımın o en fiyakalı abilerine, Feridun Abi'lere, Kenan Abi'lere, Fatih Abi'lere, Dadaş'lara, Çino'lara, Fanki İsmail'lere, Caz Yaşar'lara, Kepçe Nejat'lara, Bebek ve Şapka Atilla'lara, Kazma Mustafa'lara, Ogün'lere, Alper'lere ve daha nicelerine buradan selam olsun...
Bakırköy sahil şeridi ( 1985 )
Not: Videoyu kaydeden ve bu hatırayı bizlerle paylaşan Sn. Mesut Kızılırmak'a ve fotoğraflarını izinsiz olarak kullandığım "Ataköy'de Büyüyenler" grubunun saygıdeğer üyelerine buradan teşekkürlerimi sunarım.
Ataköyde büyüyenler grubundan sevgilerle ...
YanıtlaSilÜmit KIRUÇ
http://www.facebook.com/group.php?gid=19627483104
Ben de o "kulüp" de büyüyen şanslı çocuklardanım. Sedef Ozyurek :))
YanıtlaSilSevgili Tolga:
YanıtlaSilGeçmişi anımsatırken, o güzel günleri yad ederken b gibi şeyleri gelecek nesillere bırakabilmek çok önemli.
Kızım ve Eşim sayende Kulüp dediğimde artık ne dediğimi daha iyi bilecekler.
Nejat Ural
Nam-ı diğer "kepçe"
Balta'dan Herkese selamlar,,,,,,,ne gunlerdi be,,,,,,ah ah,,,,anlayanaa yasayana,,,,kimler geldi gecti.
YanıtlaSilBerhüdar ol evladim :))
YanıtlaSilKazma Mustafa bey abin.
Berhüdar ol evladim.
YanıtlaSilKazma Musti beyabin. :))
:) Sizde Ataköyde büyüdüğünüze göre fotografları kullanma hakkına sahipsiniz tabiiki.
YanıtlaSilSevgilerle...
Ataköyde büyüyenler grubu adına : Ümit KIRUÇ
tolga kardeş öncelikle benimde çocukluğum bu spor kulubünde geçti.küçük kalelerinde tek kale maçlar az yapmadık.sağolsun spor kulubünün yönetimi bizden hiç bir şey sormazdı.yani dışardan gelenler bile rahatlıkla gelip sporunu yapabilirdi.Benim yazındaki en üzüldüğüm nokta PANÇO dan bahsetmemendi.panço kulubün kurt köpeğiydi.her zaman sahanın kenarında sessiz sedasız kendi halinde uyurdu.bır gün maç yaparken topumuz pançonun önüne geldi,arkadaşımız topu almak isterken panço onun ayağını kapmıştı:)))))))))))))) ama ne gülmüştük.çok güzel günlerdi.he abilere gelince Bakırköyde gelmiş geçmiş en ağır abiler RİNGOLARDI.(şehir hatları vapuru kaçırdıkları rivayet edilir).ÇİKO YÜKSEL,her daim zabıtlarla kavga eden kervan kuruyemişin önündeki hapçı oktay.ne günlerdi yaaaaa çok güzel günlerdi..
YanıtlaSilPanco ile o kadar cok hatıram var ki, komple bir yazı olur. Beni ısırmıştı bir kere.Hatırlattığınız icin tesekkurler. Panco gelmeden once bir de Cafer Amcanın Leydi'si vardı. Selamlar ve sevgiler.
YanıtlaSiltolga kardeş iklokulu cengiztopel ilkokulundamı okudun?
YanıtlaSilEvet.
YanıtlaSilbende orda okudum.seni tanıyorum sanırım.münevver sevengil di benim öğretmenim.haşim şahin vardı beden öğrtemeni.müdür taha köseydi.bando takımında çaldınmı peki tolga?
YanıtlaSil"Neşeli çocuk koş bana gel Koş bana koş bana koş bana gel" :) Ben Filiz Aytekin'in sinifindaydim.
YanıtlaSilpeki şuna ne dersin tolga: vur vur vur taka taka vur, vur vur taka taka vur,vur vur taka taka vur taka taka vur. havacı subay kıyafetli resimlerin duruyormu hala?
YanıtlaSilTabii ki. Google+ sayfamda var.
YanıtlaSilevet gördüm,biz senle aynı bando takımındaydık.ve okulun bahcesınde ve ataköy spor kulubünde çok basket oynadık.deli artin vardı hatırlarsan hep okulun bahcesine gelirdi.şuleler vardı haluklar boralar anımsayabildinmi?
YanıtlaSil24 cü resimdeki yer deniz birahanesi ve yanındaki arkadaşın tolga değilmi? erkutun amca oğlu.
YanıtlaSilEvet. Tolga Koçyıldır. Artin'e rastladım geçenlerde Bakırköy'de, konuştuk. Şule ve Bora Menekşe apartmanında otururlardı.
YanıtlaSilşule cengiz topelin karşısında bora daha yukardaydı.sakızağacı mahallesinde öyle hatırlıyorum.artinde öldü diye biliyordum ama sallamışlar demekki.gulit vardı hatırlarsan yerlerden izmarit toplardı hep.sizin evin arkasında emin abiler vardı gözlüklü onlar ne oldu? kısa saçlı bir kadındı anneleri.bu arada deniz benimde arkadaşımdı,sizin evin yanında anneannesi oturuyordu.şehit nusretteydi esas evleri.
YanıtlaSilemin abiyi sormuştum bilgin varmı tolga?
YanıtlaSilEmin Abi'yi hatırlayamadım. Kulüpte bir hentbolcu Balta Emin vardı. O şimdi ABD'de.
YanıtlaSilçıkmaz sokağın başındaki bahçe içindeki 2 katlı ev sizin ev değilmiydi? evin arkasaındaki binada oturuyorlardı.annesiyle birlikte yaşıyordu.topkapı tarafında galiba bir fabrikası vardı onların bil gates tipli biriydi emin abi gözlüklü.anneside kısa saçlı bir kadındı.
YanıtlaSilçıkartamadın galiba emin abiyi tolga????
YanıtlaSilHayır.
YanıtlaSil